Emeklilik Sistemi Çökmekten Nasıl Kurtulabilir?
Makedonya Emeklilik ve Maluliyet Sigortası Fonu (PİOM)’u kurtarmak için alınabilecek bazı önlemleri konu etmek istediğim bu yazıma, haftalık ekonomi ve siyaset dergisi “Kapital”’de okuduğum ilginç bir bilgiyi paylaşarak, kısa bir giriş yapmak istiyorum. PİOM’un sürdürebilirliğine etki eden en önemli faktörlerden biri nüfusun demografik yapısıdır. PİOM’un aktüerya raporlarına göre Makedonya Cumhuriyeti uzun vadede yaşlı nüfusun yaşayacağı bir ülke olacak. Öngörülere göre önümüzdeki yıllarda emeklilerin sayısı artacak, PİOM’un gelir tarafı için önemli olan ilgililerin (sigortalı, işveren vs.) sayısı ise azalacak. 65 yaş üstü nüfusun 18-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfusa göre oranının, bugünkü %19,45’ten 2060 yılında %49,74’e çıkması, 2080 yılında ise %42,28’e kadar inmesi bekleniyor. Bu şu anlama geliyor ki, uzun vadede 18 yaş üstü nüfusun yarısı yaşlı nüfus olacak.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Makedonya ekonomisi üzerinde yaptığı son analizinde, nüfusun yaşlanmasından dolayı kamu maliyesinin uzun vadeli sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. IMF, reformlar olmadan ve çalışma çağındaki nüfusun azalması ile PİOM’da oluşan açığın 2030 yılına kadar iki katına çıkacağını öngörüyor. Raporun devamında PİOM’da oluşan Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)’a göre %4,5 oranındaki açığın sağlanan kolaylıklardan (düşük katkı payları ve düşük işgücüne katılım oranları) kaynaklandığı yazıyor. Peki, IMF ne öneriyor? IMF, PİOM’un uzun vadede sürdürebirliğini sağlamak için yetkililerin şu dört önlemi almasını istedi: 1. Emeklilik yaşının uzatılması; 2. Emekli maaşların enflasyona göre düzenlenmesi; 3. İstihdam sağlayacak reformların yapılması; 4. Fonlara ayrılan katkı paylarının artması. IMF analistleri, nitelikli işgücü yetersizliğinden kaynaklanan beceri eksikliği ve genel olarak eğitimin düşük seviyede olması sebebiyle, son yıllarda işsizlik oranının 10 puan azalarak %24 seviyesine gelmesine rağmen hala çok yüksek olduğunu, vurguladılar. Son yıllarda işgücüne katılım oranının düştüğünü, bunun ise uzun vadedeki beklentiler için bariyer olduğunu söylediler.
Dünya Bankası (WB) ise istihdamın artmasının sebebinin devlet tarafından sübvanse edilmiş iş yerlerinin olduğunu, bu işlemle ise PİOM’u devlet bütçesine sımsıkı bağladığını ve fona ciddi zararlar verdiğini vurguladı. WB raporunda, açılan yeni iş yerlerinin %89’unun mali teşvik ile olduğunu ve işverenin her türlü katkı paylarından serbest olduğunu, PİOM’a ise büyük baskı uygulandığını, yazdı.
Diğer bir sorun ise emekli maaş alanlar ile brüt maaşlarından katkı payı ödeyenler arasındaki açığın daralmasıdır. PİOM’un hesaplamalarına göre 1 emeklinin emekli maaşı için 1,8 sigortalı katkı payı ödemektedir. PİOM’un mali durumu 2008 yılından, yetkililerin emeklilik katkı payını %21,2’den %18’e düşürdükleri zaman, bozulmaya başladı. Analistler, düşük katkı paylarının istihdama katkı sağlamadıklarını, PİOM’un açığının büyümesine sebep olduklarını, söylediler.
Hesaplamalar gösteriyor ki 2017 yılında, 312.857 emekli için 832,7 milyon avro değerinde emekli maaşlar ödenmesi gerekiyor. Fakat, 832,7 milyon avronun 452,5 milyon avrosu ya da %54,3’ü devlet bütçesinden transfer olarak aktarılacak. Bu miktar, bu yılki transferlerin geçen yıla göre 20 milyon avro arttığını gösteriyor.
“Aziz Kiril ve Metodi” Üniversitesi – Ekonomi Fakültesi Profesörü ve eski Maliye Bakanı prof. d-r Trayko Slaveski “Kapital” dergisine verdiği bir demeçte şunları söylemişti: “Alınabilecek en önemli tedbirlerden biri emekli maaşların artışını ülkemizdeki maaşların artışına göre değil, yaşam maliyetlerinde meydana gelen artışlarla uyumlu haline getirmektir. Böylece emeklilerin standartları korunmuş olacaktır. Ayrıca, PİOM’daki açığın büyümesini tetikleyen en büyük problemlerden birkaçı da yüksek işsizlik, kayıtdışı istihdam (çalıştırılan fakat onlar için katkı payı ödenmeyen işçiler) ve gençlerin ülkemizden göç etmeleridir”.
- Bu haber 21-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.