Yaşamanın anlamını sezmek ve yazarlarımızı unutmamak...
Yaşamanın anlamını sezmek ve bu duygularla aşır neşir olmak olgusu ne güzel. Var olmak ve var olmanın sırları ile hayatın içinde sessizliği kırmak ile hayata ayak uydurmak olgusunu yaşamak bir başka güzel. Evet bu hafta içine öylesine duygular ile aşır neşir oldum. Evet hayatın güzellikleri ile dertlerimizi aşmak yollarının ne kadar iç içe olduğu gerçeğini fark etmek çok önemli. Bu anlamda hayat daha da farklı bir biçimde güzelliklerin peşinde bulunmamıza yol gösteriyor. Ve bu bağlamda hayatımızda yaşadığımız her olgunun çok önemli olduğunu vurgulamak gerekir. Bu hafta içinde kültürel hayatımızın özellikle de edebiyatımızın tüm gelişme süreçlerinde yaratıcılıkları ile izlerini bırakan günümüze dek yaratıcılılıkların değersel izleri ile yarınlara adım attığımız gerçeğini unutmamalıyız. Kimlerden söz ettiğimi anlamışsınızdır... Tabii ünlü şair ve yazarlarımızdan söz ettiğimi fark ettinizdir. Biliyorsunuz Haziran ayının başlarında yitirdiğimiz şair yazarımız merhum Necati Zekeriya’yı anmadan kalamayız. Sessizliğimizi kırmak uğruna yarattığı her eseri ile, özellikle çocuk edebiyatımızın değerleri kapsamında değerlerimizi ortamımızda daha geniş kapsamlı tanıtıp yayan ve okunan merhum şair yazarımızın her eseri ile onurlanmak duygusunu yaşadık inancındayız... Bu böyle biline. Başka söz söyleyecek durumda değiliz. Aslında merhum Necati Zekeriya’nın bütünsel yaratıcılığı edebiyatımızın değerli yazarının eserini hazırlayan Prof. Dr. Zeki Gürel ile Prof. Dr. Rana Gürel’in hazırladıkları Orhan adlı kitabı bunun kanıtı olsa gerek. İşte bu durum muhakkak ki gelecek nesillerimize bir yol gösterici olur. Evet ilk kuşak yazarlarımızın varlığı ve yazıp yayımladıkları eserleri ile birlikte edebiyatımızın gelişme süreçlerine daha kapsamlı bir biçimde varmaya çaba sunmadan da olmuyor. Biliyoruz yerli yazınımızın tüm gelişme süreçlerinde aslında, çocuk edebiyatımızdan başlamak üzere, öykü ve şiir yaratıcılığımız yanı sıra deneme ve tiyatro eserleri yaratma konusu daima bizlere bir onur meselesidir. Ancak ve ancak yaratıcı gücümüzle yarınlara değerlerle kalabiliriz. Değerlerin yaratılması için de devamlı bir şekilde var olma gücümüzü daha derinlemesine ve aydınlatıcı bir şekilde ortaya koymalıyız. Biliyoruz kuşak kuşak değerler yaratmaya özen gösterdik. Bugün dahi bu alanda çaba sunuyor oluyoruz... Yeni neslin yetişmesine onların eserelerinin yayımlanmasına gayretler sunuluyordur. Olumlu bir çalışma değil mi?
Bugünlerde yerli yazınımızın ilk kuşak yazarlarımızdan olan ve eserleri ile yerli edebiyatımızın temel taşlarından birini oluşturan, çocuk edebiyatında denemelerde, antolojilerin hazırlanmasında varlığını ve değerlerini yansıtan yazarımız, şairimiz eleştirmenimiz, çevirmenimiz Fahri Kaya’yı da anmadan kalamayız. Zamanın sunduğu tüm imkanlarında, var olmanın anlamını edebiyat çalışmaları ile daha da derinlemesine bugüne vardıran ve yayımladığı eserleri ile izimizi var eden yazarımızın da doğum günü kutlanmış oluyordur. Kendisine nice uzun ömürler daha da derin izler bırakmak ereğiyle yazmasına yeni eserler yayımlanmasını arzu ederiz. İyi ki varsın demek kalıyor bize. Bu sözleri söylerken de nice uzun ömürler dileriz ve yerli yazınımızın önemli şahsiyetlerinden ve yazarlarından biri olan Fahri Kaya’dan daha nice eserler yayımlamasını bekleriz. Çalışmak bir aynadır... Bu ayna içinde varlığımızı yansıtmak ise bu değerli yazarlarımızla daha da iyi günlere doğru taşımayı bilelim. Onların izinden gitmek ve yaratmak için bir yol olsun hepimize...
- Bu haber 15-06-2015 tarihinde yayınlanmıştır.