Yaşayan Türk…!
Sen yaşıyorsun Türk; Senin yaşadığını taşta, kağıtta, köprüde, kitapta, yer adında, türküde, destanda, masalda, dilde gördüm. Sen “dua edilen” yerden, Ötüken’den boy boy, soy soy bozkırı aşarak üç kıtaya yayıldın. Geçtiğin, konduğun, yaşadığın her yere kendini, kendinden bir şeyi götürdün; Türk’ü götürdün. Bugün nereye baksam seni, senden bir şeyi, Türk’ü görüyorum…
Sen yaşıyorsun Türk; kazığı kakarken, otağı kurarken ve tuğu kaldırırken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; adını-“Türk”ü Yollug Tigin’le taşa kazırken ve Kaşgarlı Mahmut’la kitaba yazarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Karaçuk dağını aşarken, Anadolu’ya koşarken ve Tanrı’ya taparken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; kopuza vururken, atı tullerken ve İştip’te namaz kılarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Tanrı’ya yükünürken, çeliğe bürünürken ve yağıyı titretirken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Bosna’da adalet yayarken, Mostar’a taş koyarken ve Kalkandelen’de camiyi boyarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; kınayı yıkarken, çeşme başında dururken ve saçı saçarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; döşekte aşık atarken, bozkırda yıldızlara bakarken ve ocak başında “destan” anlatırken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; demiri eritirken, gemiyi yürütürken, kahpeye kılıç bilerken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Kutlu elçi Muhammed’in (s.a.s)a kutlu sözlerinde “övülürken” gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Türkmen’in ilmek ilmek dokuduğu o doğa süslü kilimlerde gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; yayladan kışlaya, kışladan yaylaya göçen, Türk’ün özünü yaşatan Yörük’ün töresinde gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; toptaş oynarken, maniyi atarken ve kısmete bakarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; oğullarına Kürşad, Oğuz adı koyarken, soyunla soylarken ve boyunla boylarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Mokan’la Çin’i basarken, Attila’yla Papa’ya diz çöktürürken ve Alparslan’la Diyojen’e el öptürürken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Yesevi dergahında “Allah”ı ulularken, Yunus Emre’de gönüllere dalarken ve Hacı Bektaş’tan yol alırken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Aşık Paşa’da Türkçe’den bahsederken, Aşıkpaşaoğlu’nda tarihini yazarken ve Dadaloğlu’yla saz çalarken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; yaylada kekik kokarken, tarlada tütün kırarken ve elle yayık döverken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; öldü denilen yerde dirilirken, semahta ve cemde dönerken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Haçlı seferlerinde İslam’ı savunurken, Fatih’le İstanbul’u alırken ve Atatürk’le Çanakkale’de düşmanı dağıtırken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Selenge’de yunarken, Orhun’da at sularken; Baykal’a dalarken, Tuna’da abdest alırken; Drina’yı geçerken Vardar’da su içerken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; ‘Töredir’ diyorken, kağana diz vururken, atlarını tımar ederken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; tabuta girerken, ay yıldızı dikerken, “vatan sağolsun” derken ve “ölmezliğe” giderken gördüm seni…
Sen yaşıyorsun Türk; Tanrıdağı, minare gibi dik dururken, mazluma umut olurken ve sahipsizleri korurken gördüm seni…
- Bu haber 30-01-2017 tarihinde yayınlanmıştır.