“Bakımlı ve Beyaz Dişler Kişiliğimize Ayna Tutar”
Yaşam tarzındaki değişimler, beslenme alışkanlıkları, gelişen teknoloji ile kullanılan ürünler gibi birçok faktör, ağız ve diş sağlığını etkiliyor. Uzmanından, diş sağlığı ile ilgili önemli bilgiler alırken, Diş Hekimi Mehtap Baleza Dikena ile hem icra ettiği mesleği hem de diş sağlığı ile ilgili değindiği önemli konuları sizlere olduğu gibi aktarıyoruz.
Öncelikle okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?
“Ben Mehtap Baleza Dikena. 1981 yılında, geleneğini, kültürünü, dinini tam anlamıyla özümsemiş hatta bunun için yüzyıllarca mücadele etmiş aynı zamanda ilim, eğitim ve öğretim için maddi-manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış insanların yaşadığı medeniyetin kalbi diyebileceğim Kalkandelen şehrinde dünyaya geldim. İlkokuldan sonra lise için Bursa’ya gittim, ki bu benim için olağanüstü bir tecrübe idi. Türk insanı ile tanışıyordum ve sanki kendi kendine konuşan içimdeki ses muhabbetdaşını bulmuştu. Üniversite hayatım ise Ankara’da geçti. 2006 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olur olmaz memleketime geri döndüm ve iş hayatına atıldım. Bu benim için zor bir adım değildi çünkü yoğun çalışmaların olduğu, gerçekten oldukça kaliteli, köklü ve bilime hayatlarını adamış profesörler tarafından yetiştirilmiştik. Böyle bir üniversiteden diploma almaya hak kazanmıştım ve zamanla bunun karşılığını da anlıyordum. Bu kesinlikle bir ego pohpohlaması değil, yıllarca süren uykusuz gecelerin karşılığı, tedavi sonrası hastalarımın yüzünde takdir, memnuniyet olarak karşıma çıkıyordu ve sanırım bu herkes için onur verici olsa gerek.”
Ne zamandan beri bu mesleği icra ediyorsunuz?
“2006 yılından beri Diş Hekimi olarak çalışıyorum. 2012 yılında Kalkandelen’de kendi muayenehanemi açtım. Şu an orada Diş hekimliği ile ilgili her türlü hizmeti sunmaktayız.”
Neden Diş Hekimliğini tercih ettiniz?
“Sanırım yaratılışım gereği her zaman zor ama kesinlikle erdemli olanı tercih ettim. İnsanların ağrısının dinmesine sebep olmak, hasar görmüş olanı bir sanat eseriymiş gibi yeniden oluşturmak ve insanların memnuniyeti ile ödüllendirilmek güzel bir hayat enerjisi. Kısacası herkesin gülümsemesinde payım olsun istedim.”
Ülkemizde kişilerin ağız sağlığına verdikleri önem ne durumda?
“Üzülerek belirtmeliyim ki ülkemizdeki diş sağlığı durumu olması gerekenin çok çok altında. Küçük yaşta edinilmeyen diş fırçalama alışkanlığının süt dişlerinde çürüklere, erken süt dişi çekimi sonucu çenelerde yer kayıplarına ve bunun neticesinde çapraşık diş dizilerinin oluşmasına sebep oluyor. Bu tür çarpaşıklıklarını düzeltebilmek için en az iki yıl ortodontik tedavi uygulamak gerekiyor ki bu tür tedavi hasta açısından hem zahmetli hem de maliyeti yüksek oluyor. Günümüz diş hekimliğinde her derde deva çözümler olsa da öncelikli tercihimiz doğal olana sahip çıkmak olmalı. Yetişkin kimseler için de aynı iç açıcı olmayan durum geçerli, zamanla değişeceği konusunda umutluyum.”
Sizce bakımlı ve beyaz dişlerin sosyal yaşantımızdaki yeri nedir?
“Bakımlı ve beyaz dişler sosyal hayat açısından değerlendirilirse bir kartvizit gibidir yani kimliğimizin bir parçası olup adeta kişiliğimize ayna tutar. Neden derseniz, kendisine özen gösteren, ailesine, etrafına ve yaptığı işe dahi özen gösterecektir. Toplum hayatı da iş hayatı da aynı şekilde, hiç kimse kötü ağız kokusuna sahip biri ile uzun süre vakit geçirmek istemez. Bakımlı, beyaz ve güzel bir gülüş herkese umut vaad eder, güven verir, birçok başarılı işbirliğinin temelleri de güvene dayanır.”
Mesleğiniz aile hayatınızı nasıl etkiliyor? Bir kadın olarak bu işi yapmak zor oluyor mu?
“Şahsen mesleğimi severek yaptığım ve daha çok çalıştığımda daha üretken hissettiğim için moralim daha yüksek oluyor. Bu da aile hayatıma pozitif olarak yansıyor. Fiziksel yorgunluk ise kızlarıma sarıldığım an geçiyor. Her anlamda bana destek olan eşime ve ben evde yokken eksikliğimi hissettirmeyen annesine minnettarım. Bence her başarılı bir kadının da arkasında anlayışlı, iyi bir eş ve aile fertleri vardır.”
Diş sağlığı hakkında okuyucularımıza ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Diş bakımı nasıl olmalı?
“Ne kadar sağlıklı bir birey olduğumuz kilo, tansiyon, kolesterol, kan şeker düzeyi ve daha birçok laboratuvar tetkiklerine göre karar verilse de, sağlıklıdır kararını almak için yılda en az iki defa sadece kontrol amaçlı diş hekimine gitmek gerekir. Çünkü diş sağlığımızın genel sağlığımızla birebir ilişkisi vardır. Dişlerimizin yediklerimizi, midemize gerektiği ölçüde çiğneyip öğütebilmesi, düzgün bir fonasyon yapması ve estetiği sağlayabilmesi, onların ne kadar sağlıklı olduğuna bağlı. Dünya Sağlık Örgütü diş çürüğüne epidemi gözüyle bakmaktadır çünkü toplumun yüzde 90’ı diş çürüğü hastalığından muzdarip. Diş çürükleri diş üzerine yerleşen bakteri plakları içinde üretilen asitlerin etkisiyle dişin çözünmesi ve geridönüşümsüz olarak oluşan madde kaybıdır. Zamanında müdahale edilmeyen çürük hızla diş katmanları arasından ilerleyerek sinir dokuya ulaşır ve dayanılmaz şiddetteki ağrıları bu dönemde yaşarız. Ağrı kesicilerle bu dönemi atlatmaya çalışanlar kısa bir süre sonra şiddetli bir ağrı ve şişlikle bizleri ziyaret eder. Bunun anlamı şudur; başlangıç seviyesindeki o çürük artık diş dokusu kemiği de aşarak yumuşak dokulara yayılmıştır. Bu dönemde artık sadece diş dokusuna müdahale yetersizdir, sistematik antibiyotıik eşliğinde uzun sürecek, prognozundan %100 emin olamayacağımız bir sürece girmişizdir. Bu süreçte her şey istediğimiz gibi gitmezse, dişi kaybetme ihtimalimiz var. O nedenle bütün bu sıkıntıları yaşamamak adına vereceğim en önemli tavsiyeler:
6 ayda bir, şikâyetiniz olsun veya olmasın, diş hekiminizi ziyaret edin. Ağız boşluğunuzda çekilmesi gereken, kurtarılması imkânsız dişiniz veya kök artıklarınız varsa, şimdilik ağrınız yok diye ertelemeyin, çektirin çünkü bunlar birer enfeksiyon odağıdır. Çekilmediği takdirde ordaki mikroorganizmalar kan dolaşımı ile başka organlara girip enfeksiyon yapar.
6 ayda bir diş taşlarınızı temizlettirin. Diş eti hastalıklarının en önemli etkenini ortadan kaldırmış olursunuz. Yapılan bilimsel araştırmalarda, 1mm küp diş taşı kütlesindeki mikroorganizma sayısının dünya nüfusundan fazla olduğu kanıtlanmıştır.
Soğuğa, sıcağa, ekşi veya tatlıya duyarlı dişleriniz varsa mutlaka orada problem vardır, problem büyümeden diş hekiminize başvurun.
Diş ipini kullanırken takılıyorsa, kanama oluyorsa ya da kötü kokuyorsa, ya iki dişin arasında düzgün olmayan bir dolgunuz vardır ya da seconder olarak çürük oluşmuştur veya dolgunuz yoktur fakat arayüzde oluşmuş çürük vardır.
Önceden çekilmiş diş, dolayısı ile diş dizinizde boşluk varsa, bu çekim boşluklarının muhakkak köprü protezleri dediğimiz sabit veya hareketli protezlerle tamamlanması gerekir. Aksi takdirde dişlerin boşluklara doğru fizyolojik hareketi ile komşu dişlerde devrilmeler, rotasyonlar, karşıt çenedeki dişlerde uzama olacağı için çeneler arası ilişkide bozulma olmuştur. Dolayısıyla kapanış esnasında vertikal olarak iki çene arası mesafe azalacağından, yüzümüz olduğumuzdan daha yaşlı gösterecektir. Tabii implantlar da bu konuda oldukça yüz güldürücü, bu kişisel tercihe kalmış. Bu tavsiyeler sürüp gider, birazını randevuya geldiğiniz zaman bırakalım...”
Diş bakımı nasıl olmalı?
“Dişlerinizi sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce 2 dakika boyunca fırçalayın. Ara öğünlerde tatlı tüketmiş iseniz muhakkak dişlerinizi fırçalayın. Fırçamız diş yüzeyi ile 45 derece açı yapmalı ve hareket doğrultusu her zaman diş etinden ağız boşluğuna doğru olacak şekilde tüm yüzeyler fırçalanmalı. Dişlerin birbirine bakan yüzeylerin temizliği için diş ipi kullanılır, en son dilimizi de fırçalarız ve ardından klorheksidin diglukonat içeren bir gargara ile işlem tamamlanır. Bu gargaralar 12 saat boyunca temiz diş yüzeyine bakteri tutunmasını engeller ve oral florayı düzenler.
Bu işlem günde iki defa doğru bir şekilde uygulanırsa, bize sadece muhabbet için gelmiş olursunuz. Yani dişleriniz sağlıklı kalır.”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
“Şu ana kadar yaptığım profesyonel tavsiyelerin yanı sıra şunu eklemek isterim; kendinize ve sağlığınıza hak ettiği değeri verin çünkü sağlık zaman gibidir, gidince geri gelmiyor.
Ayırdığınız zamana teşekkür eder, tüm Yeni Balkan okuyucularına sağlıklı gülüşler dilerim.”
- Bu haber 08-02-2018 tarihinde yayınlanmıştır.