Umut İyileşmenin Yarısıdır
Tüm dünyaya tesir eden, insanların aylardır kendilerini ve sevdiklerini korumak için vermiş oldukları mücadeleye sebep olan, şahısları, çocukları da dahil olmak üzere etkisi altına alan, ulaştığı her bedeni fiziksel ve psikolojik hasta eden günümüz COVİD-19 virüsü, insanların evlerine kapanmalarına, uzaktan iletişime geçmelerine sebebiyet verdi. İnsanlar, medya aracılığıyla hastalığı takip edip, olabildiğince panik yapmamaya, önlem alarak korunmaya çalışsalar da dünya çapına yayılmış ve çokça insanın ölümüne sebep olan bu hastalıktan korunma çabası adına yapmış olduklarıyla, psikolojilerini derinden etkilememeye, etrafındakilere, özellikle çocuklara kalıcı travmalar yaratmamaya özen göstermeliler.
Bolca vaktimizin olduğu, eğitimin bile uzaktan yapıldığı, evde ailemizle geçirdiğimiz her anımızın değerli olduğu, bireylerin belki de bugüne dek hiç olmadığı kadar, benlikleriyle, düşünceleriyle, iç dünyalarıyla baş başa kaldıkları bu süreçte, tefekküre ve şükre çok fazla zaman ayrılmalı, manevi değerlere sımsıkı sarınılmalıdır.
Sağlığımızı korumak adına vermiş olduğumuz mücadele kadar, kendimizi birçok alanda geliştirmeye ve bilinçlendirmeye, sağlığımızı kötü etkenlerden koruduğumuz kadar, fikir, his ve davranışlarımızı da kötülüklerden arındırmaya çalışmalıyız.
Çocuklarımızla verimli vakit geçirirken, onlara, hoş, düzgün ve çocuğun iç dünyası göz önünde bulundurularak, algılayabileceği bir üslupla, korkutmadan, günümüzde yaşananların hayatın bir parçası olduğunu açıklamalıyız. Önlem almalarını öğrettikten sonra bu günleri fırsata çevirip istifade etme duygusunu aşılamayı gaye edinip, salih amellere yönlendirmeli, yararlı şeyler okuyup, okutarak, dillerini zenginleştirmelerine, aslında dilimizin zenginliklerini öğrenmelerine, kelime dağarcıklarını genişletmelerine vesile olalım. Vicdanlı çocuklar yetiştirmeye çalışarak ahlak eğitimine, aksiyolojik felsefesini doğru anlayıp, doğru yansıtarak edebi ilimlere değinmeliyiz. Anavatanımızın her zaman olduğu gibi, dünyanın her köşesine yaptığı yardımlardan bahsederek, halkımızın fedakâr, hayırsever ruhundan konuşarak, vatan, millet, bayrak sevgisini daha da uyandıracak, anavatanımıza olan sevgilerini arttıracak örnekler anlatmalı, gurur duymalarını sağlamalıyız.
Küçük, büyük herkesi korkutan bu illetin de inananlar için bir imtihan olduğunun farkına varmalıyız. Önderimiz peygamber efendimizin, salgın dönemlerinde yaptıklarını örnek almaya ve uygulamaya çabalayıp, devletin getirmiş olduğu yasak ve yapmış olduğu uyarılara da uyarak, psikolojimize zarar veren her söylentiden uzak kalmaya, sevdiklerimizi uzak tutmaya çalışalım. Huzurlu günlerimize kavuşacağımız inancıyla, olumlu düşünelim, düşünülmesine sebep olalım.
Umut ve duanın, her daim geleceğimizin anahtarı olması dileğiyle...
Müradiye ABDÜL
- Bu haber 11-04-2020 tarihinde yayınlanmıştır.