650
Dün gibiydi işbaşı yaptığımızda yeni gazete, yeni heves için. Dün gibiydi, ‘Yeni Balkan olsun yeni dönemdeki Makedonya Türklerinin sesinin adı’ dediğimizde. Kosovalı Türklerin yolundan gittik. Yeni dönemde yeni şeyler lazım diye. Kardeş gazete Yeni Dönem açtı o dönemde kapıları bizlere. Biz de utandırmadık çok şükür. Bugün Yeni Balkan olarak 650. sayıya vardık.
O zaman bir mücadele ruhumuz, bir heyecanımız vardı, yeninin getirdiği bir heyecan. Memleket meseleleri başkaydı ya da aynı kaldı birçok şey. İki yıldır süren bir kriz var Makedonya’da, bölgede sevgi değil, yeniden tehdit sözleri öne çıktı. Anavatan Türkiye içten ve dıştan gelen tehditler ile mücadele ediyor. Direniyor haksızlıklara, bölgedeki düşmanlıklara.
Dün mazlumların sığınacak kapısıydı Türkiye, bugün de. Yaşadığı savaşlara hainliklere rağmen. 15 Temmuz FETÖ Darbe girişimi Türkiye’yi daha da güçlü kıldı ama aynı zamanda çok acı geldi. Kol kırılır içinde kalır derler ya bu kez öyle olmadı. Öyle bir kırıldı ki, iyileşmesi mümkün değil.
Artık ne memleket ne de dünya eskisi gibi değil. Din adamı maskesi düşenin din düşmanı, Müslüman düşmanı olduğu ortaya çıktı. İslam dünyası az görmedi böyle hainler ama evinde olunca zoruna gidiyor. DEAŞ denen bir baş belası var bugün İslam dünyasında. Müslüman üretimi değil, Müslüman düşmanlarının harekete geçirdiği bir canavar yapı.
Müslümanlara leke atanlar, bir türlü kurtulamadılar kendi rezilliklerinden. Bugün Avrupa’da yeniden bir Haçlı ruhu uyanmış durumda. Gün geçmiyor ki bir cami, bir Müslüman mekanı saldırıya uğramasın. Alçak saldırganların yaptıkları terör, terör değil, bizler terörist olanlarız.
Daha evvelsi gün polis bülteninde bir bilgi dikkatimi çekti, Ohri köylerindeki bir Ortodoks “manastır’dan” diğerleri arasında bilinmeyen bir hırsız tarafında tabanca ve 50 kurşun çalınmış. Tabi ki ruhsatlı. İnsanları: barışa, sevgiye çağıran bir mabedin içinde barış zamanında silah çalınıyor. Çalınıyor derken, çalınmayanları merak ediyorum. Acaba neden “İslam dini terör dini”, “Müslümanlar terörist” olabiliyor da bunlar o şekilde adlandırılmıyor.
Tabi ki, “Her şey bu kadar karamsar değil” demek isterdim ama bu durumda olumlu düşünmek ve düşünce aşılamak kolay değil. Barıştan çok savaşın konuşulduğu, iyilik yerine kötülükte yarışın olduğu dönemde Yunusça konuşmayı, düşünmeyi ne kadar özlemişizdir.
Bugün o gündür, ya insanlık büyük felaketler yaşamadan kendine gelir ya da II. Dünya Savaşında yaşanan acılardan çok daha büyük acılar yaşar. Bugün ortaya konulan medeniyet yok olur gider.
Bize düşen görev nedir, bu kargaşa ve zulümlerin yaşandığı bu dönemde. Her zamandan çok birbirimize bağlanacağız sımsıkı, Allah için dost edineceğiz, vatan için mücadele, adalet-namus için yaşayacağız. Artık kandırılmaya ne takatimiz ne de gücümüz var. Maskeler düşmeli, “İnsanı yaşat” felsefesiyle yaşamışız, yaşamaya devam etmeliyiz. Ben senden daha değerli olmadığım gibi, sen de benden değerli değilsin. Benim çocuğumun, şehidimin değeri senin çocuğun ve şehidin ile aynı değerdedir. Üstünlük ancak takvadadır. Ehil sahibi liyakat sahibini hava ve hevesimize göre asla ve asla seçmemeliyiz. Kendine yapılan zulmü alkışlamak hiçbir şekilde bizlere yakışmaz.
650 sayıdır gazetemiz Yeni Balkan’da olayları Türk gözüyle görmeye, Türk kalemi ile yazmaya, Türk anlatımıyla anlatmaya çalıştık. Makedonya Türklerin Sesi olduğumuzu gösterdik. Yılların içinde kimleri tarafından bazen alkışlandık, bazen küçük düşürülmeye çalışıldık. Ama herkes en sonunda gördü ki, doğruluk ve gerçeklik hepimize lazım. Bazıları bunun farkına varınca teşekkür etti, bazıları nefsine yenik düşerek dünyanın en zor işi olan “af dilemeyi” başaramadı.
Yeni Balkan gazetemiz siz değerli okuyucularımızın sayesinde 650 haftadır ayakta duruyor. Haftalık ortalama 100 bin internet erişim, 2 bin basılı gazetemiz ile okuyucularımızın gönlündeki yerini öğrenmiş olduk. Bizden kaynak gösterilerek ya da gösterilmeden alınan haberleri kaç kişi tarafından okunduğunu kesin söylemek bugün itibarı ile mümkün değil.
Bir okulda, bir ofisteki Yeni Balkan haberlerin çerçeveye alınması, sosyal ağlarda bizimle kurulan iletişim, bizleri hem mutlu ediyor, hem de çalışmamız için iyi moral oluyor.
Bizleri destekleyen, abone olarak, haber göndererek, mutluluk ya da acınız paylaşarak. Bizlere proje dediler, önce dinci sonra milliyetçi diye suçladılar. Renginiz ne diye durmadan sordular, hala cevabı göremeyenler var. Makedonya Türkleri için var olan bir gazeteyi desteklemek herkesin kendi milletine karşı vefa borcudur. Birileri proje yapsın diye, birleri puan alsın diye ne gazete çıkartılır ne de dergi. Biz bugün Yeni Balkan’ın 1. sayısında olduğu gibi aynı amatör ruh, aynı heves ile 650. sayısını çıkartıyoruz.
Gelecek yıl 700. sayıda buluşmak dilekleriyle.
- Bu haber 21-02-2017 tarihinde yayınlanmıştır.