Gençlerin Yolunu Açın
Her zaman söylüyoruz, gençler hepimizin geleceği, dünya gençlere kalır vs. Her şey olduğu gibi bu da sadece sözlerde, kitap sayfalarında, bilim adamların söyleşilerinde kalıyor. Hangi alanda olursa olsun gençler yine en arka sıralarda, söz son alan kişiler, düşünceleri ise kimseyi ilgilendirmiyor.
Özellikle Balkan mantığı olan yerlerde bu daha mevcuttur. Gençleri kimse insan yerine koymaz, fikirlerine hiç saygı göstermez. ‘Şu halen yürümesini bilmiyor bize akıl satmaya gelmiş’ gibi sözleri duydum, duymaya da devam ediyorum. İş arkadaşlarından da bunu duymak daha acı. ‘Ben işimi 30 yıl yapıyorum, bu gelmiş işi öğretiyor’ sözlerine de kulak misafiri oldum.
İşte bu mantıkla hareket ediyorsak bir gelişme, bir ilerleme hiç bir zaman olmayacak. Ne biz bir şeyi başaracağız, ne de toplum. Yerimizde sayıp günlerin geçmesini bekleyeceğiz.
Oysa, gençleri eğitmek, başarı yolunu göstermek ve her zaman güvenmekle geleceğimiz daha iyi olacağına eminim. Bir bakıyorsun 70 yaşında olmuş halen devlet kurumlarında bir köşede oturuyor yerini kimseye vermiyor. Dünya Mars’a gitmiş, bizimkiler tapuları elde hazırlıyor, devlet bilgisayarlarını ise oyun ve sosyal medya için kullanıyor. Gençlere, yeni işe başlayanlara ise ‘ben zanaat satmıyorum, hadi başka kapıya’ dediklerine de eminim.
Peki böyle olunca, gençler iş hayatına nasıl başlayacaklar? Onların güvene ihtiyacı var. İlk adımlarını atmak için desteğe muhtaçlar. Ama maalesef bizde o yok. Memleketi terk ettikten sonra o ağlamaklar, o sızlamakları duymak mümkün. Gençlerimiz yok, bizi bırakıp gittiler demekle bir fayda gelmez.
Ellimizde olduğu zaman onların değerini bilelim, onları gözümüz gibi koruyalım. Son örnek Makedon sporundan. Genç milli takımının başarılarını herkes gördü, okudu. İlk kez bir milli takım Avrupa biletini almaya başardı. Tarihe geçtiler, Makedon bayrağını Polonya’da dalgalandırdılar.
Takıma bakınca hepsi pırıl pırıl çocuklar, gelecek vaat eden sporcular. Elemelerde üstün başarı, ilk kez olmasına rağmen şampiyonada da çok iyi performans. Tüm takımlara kafa tutabilecek, hiçbirinin altına kalmayacak bir takım gördük.
Kimse bunu gördü ve onlara şans verdi. Onlara inandı ve başarılı olacaklarından emindi. Demek ki, bir şeyi başarman için şans vereceksin, onların düşüncesine, zekasına, becerilerine değerlendireceksin. Bunu iyi yapanlara desteğini eksik etmeyeceksin.
Bu organizasyonun ardından Makedonya genç milli takımının 3-4 futbolcu Avrupa’nın gözdesi oldu. Menajerler kapılarını çalıyor, kulüpler yetenekleri kaptırmak için kesenin ağızını açıyor. Onlarla çalışsın diye her imkanı kullanıyor, her taraftan saldırıyor.
İşte bunun değerini biz bilmiyoruz. En değerli ilk 10’da giren oyuncumuz Badri’ye Makedonya’da kimse şans vermezken Avrupa taleplerini her gün artıyor. Elif Elmaz için de geçerli. Avrupa, genç yetenekleri daha iyi değerlendiriyor, kıymetini çok iyi biliyor.
Oysa biz yolunu kapatıyoruz. Bu Türk futbolunda da aynı. 20’lık bir genç üç büyük takımda ilk 11’de yer alacak. Bu ancak rüyalara girebilir, hayallerimizi süsleyebilir.
Hangi alan olursa olsun gelin gençlere kapıları kapatmayın. Genç gördüğünüzde sert bakışla değil de nasıl yardımcı olabilirim mantığıyla hareket edin. Çünkü gün gelir bir işe yaramaz dediğiniz biri sporcu, bir doktor, bir mühendis hayatını kurtarır, topluma çok büyük başarılar kazandırır.
- Bu haber 13-07-2017 tarihinde yayınlanmıştır.