Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası... MAÇIN ARDINDAN KAFADA KALAN
İbrahim Arslan
Priştine-Kosova
Hz. Muhammed'in "Az malın hesabı, daha azdır" sözüyle konuya girmek istiyorum.
Gece Şanlıurfa'da oynandığına inanılması zor Cumhuriyetin 100. yılına (1923-2023) rastlayan Fenerbahçe - Galatasaray Cumhurbaşkanlığı Kupa Maçı, Türkiye futbol tarihine kara bir nokta olarak düşecektir.
Söz konusu kupa maçı geçen yıl, Suudi Arabistan'da bilinen gerekçelerle son anda sahaya çıkıp, evsahibi ülkenin Türkiye Cumhiryeti gururuna dokunan tutumu nedeniyle oynanmamıştı.
Burada oynanması düşünülen bu maçtan fazla kar umut eden - takımı, oyuncusu, hakemi, tv, gazeteci ve her kim olduysa, hepsinin hayalleri suya düşmüştü.
Bu da kişisel inancım açısından da Allah'ın takdiri, temelinde sayısız şehitlerimizin kanı bulunan Cumhuriyetin ve Türk milletinin onuru ve gururundandır.
Ancak düne kadar ertelenen ve hakkı zamanında, doğrusu geçen yıl verilmeyen Şanlıurfa'daki Kupa maçı da beklenmeyen, çok tatsız gelişmelere sahne oldu.
Genç takımla sahaya çıkan Fenerbahçe, ilk dakikada aldığı golün ardından, yönetiminin gizli planladığı kararıyla, sahadan ayrıldı.
Bu olay, başta Fenerbahçe birinci takım oyuncularını yakından görmek isteyen kendi taraftarlarına, depremin acı yüküyle maça gelip Cumhurbaşkanlığı Kupa Maçı heyecanını bire bir yaşamak isteyen, bütün seyircilere, çok büyük bir haksızlık oldu.
Yaşanan bu durum, taraftarlarda tuttuğu takım esasına dayalı daha sert bir kutuplaşmaya da neden olabilir.
Arti ülkede, farklı esaslara dayalı dış kaynaklı ayrıştırma projeleri değirmenine de su götürebilir.
Öte yandan, eğlenmek, coşmak adına vatandaşın-futbol severlerin özde alınterinden milyonlarca doları kazanan profesyonel futbol camiası, Şanlıurfa'da sınavdan düşmüş sayılır.
Galatasaray'ın kupa sevinci buruk,
fakat Fenerbahçe'nin kaybı, Ali Koç Başkanlı Yönetiminin tahmininden çok daha büyük olacaktır.
Fenerbahçe Yönetiminin, maçtan gelirin depremzedelere verilmesi kararıyla da ilgili, "taratarların bilet paralarını biz karşılayacağız" şeklindeki açıklaması, son derece incitici.
Feberbahçe Başkanı'nın rahmetli dedesi Vehbi Koç ve Babası Rahmi Koç'tan "Parayla saadet olmaz" türküsünü duymamış olmasına, inanmak zor.
Onur, gurur, saadet, huzur dünyanın hiçbir hyper marketinde satılmıyor. Koç Holding'ìn marketlerinde de yok.
Söz konusu maça çocuk hakları açısından da yaklaşmak istiyorum.
Ķupa maçında Fenerbahçe takımının maça çıkardığı oyuncuların yaş ortalaması 17.
Maçın normal süresi 90 dakika.
Ancak 1,5 dakika oynattığı çocukları takım olarak oyundan çıkartmakla çocukların onur ve itibarına da haksız olarak saldırmış oldu.
Türkiye'nin 14 Eylül 1990 tarihinde imzaladığı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 16. Maddesi'ne göre bu bir suçtur. Bu yüzden Türkiye Ombudsman'nın (Kamu Başdenetcisi) görevi itibariyle konuyu el atması gerekir.
Sadece bu maç konusunda değil, bu tür gelişmelere yol açan olaylara karşı, yetkili ilgili kurumların görevlerini yasal çerçevede en iyi şekilde yerine getirmeleri bir zorunluluktur.
- Bu haber 08-04-2024 tarihinde yayınlanmıştır.