Türkler İçin Sayımlar, Seçimlerden 1000 Defa Daha Büyük Önem Arz Etmektedir
Ohri çerçeve anlaşmasının ana noktalarından biri, adil ve Avrupa standartları doğrultusunda bir nüfus sayımı işleminin yapılmasıdır. 2001 yılında yapılan sayımların realiteden uzak ve objektif olmadığı, değişik topluluklar ve kesimler tarafından defalarca dile getirilmiştir. Bu şekilde gerçekleşen bu adil olmayan sayımlar ve onun neticeleri, Türk toplumu tarafından reddedilmiş ve hiçbir zaman kabul edilmemiştir. (Resmi olarak protesto edilmiştir, sayımların şaibeli olduğunu yayın basında açık bir dille yazılmış ve dile getirilmişti).
Hatırlanacağı üzere, 2011 yılında tüm kanuni sıkıntılara rağmen, nüfus sayımının yapılması öngörülmüştü. Adil olmadığı ve hukuki alt yapıda sıkıntıların göründüğü için 01.04.2011 yılında yapılması öngörülen sayımlar 01.10.2011 yılına ertelenmişti. Büyük haksızlıkların ve boşlukların olmasına rağmen, sayımlar 01.10.2011 yılında başlamış ve 2001 yılında oynanan oyunun aynısını tekrardan uygulamaya çalıştılar. 2011 yılındaki Sayımlarında yaptıkları oyun, hukuk dışı işlemler ve hesapları tutmayınca, sahada ki neticelerden rahatsız olan büyük Hükümet otaklarının komisyon üyelerinin tamamı, Makedon ve Arnavut üyeler (20’ye yakın üye) sayımların 10-cu gününde istifalarını sunup, komisyonun işlevine son verip bloke edilmesine, sayım işlemlerinin durdurulmasına ve sayımların belirsiz bir süreye ertelenmesine sebep olmuşturlar.
Adil bir sayım süreci, en çok Türkler için gerekmektedir. Hakça temsil ilkesinin gerçekleşmemesinde, dillerin kullanımında ve bu alanda ki yasalardaki sıkıntılar, Bölgesel dağılım ve Seçim yasasında var olan adaletsizliğin en büyük mağdurları Makedonya Türkleridir ve bunların başında adil olmayan sayım oranları gelmektedir.
Sayım oranları objektiflikten uzak, realiteyi göstermediğinden dolayı, Anayasa’da topluluklara ön görülen hakların elde edilmesinde büyük sıkıntılara sebep olduğu ve bu hakların çiğnenmesinde ana sebeplerden biri , realite, gerçekçi nüfus oranlarının olmadığı kanaati hâkimdir.
Diğer taraftan Türk kurum ve kuruluşları bu işlemin yani sayımların önemini yeterince kavrayamadılar. Bunu gündeme getirecekleri yerde, bu konudan hep kaçmaktadırlar. Yine bu yeni sürece adil bir sayımlar yapılmadan girilmesi, Türkler açısından çok büyük felaketlere ve haksızlıklara sebebiyet vereceği kanısını taşımaktayım.
Yine her iki milletin, 4 siyası temsilcileri son günlerde gerçekleştirdikleri görüşmeler ve anlaşmalarda, adil sayımların gündeme gelmemesi için kurnazca oyunlar oynamakta ve bu konuyu örtbas etmektedirler. Başlangıçta Avrupa Birliğinin ana isteklerinden biri Makedonya’da adil ve objektif bir sayımın gerçekleşmesi idi. Sayımlar her iki milletin (Makedon ve Arnavutların) aleyhinde olduğu yani onların yararında olmadığı açıkça görünmektedir. Her iki millette kendi sayısında düşüş olacağını bildikleri için, 2011 yılında sayımları son dakikada ertelediler. Onlar için, sayımların gerçekleşmemesi en önemli gündem noktalarından biridir. Objektif sayımlar yalnız ve yalnız Türklerin hesabına geliyor. Fakat gelin görün ki ne hikmet ise, bunun üzerinde ciddi olarak kuruluşlarımız yaklaşmıyorlar. Kendilerinin bu tavrına bir anlayış veremiyorum.
Adil bir sayımlarda Türklerin sayısı Makedonya’da bir kat daha artığını görünecek. Ondan sonra Türklere karşı 2001 yılında kurdukları tuzaklar birer birer düşmeye başlayacaktır. Diller yasası delik deşik olacak. Türkçenin kullanımında patlama yaşanılacak. Hakça temsil ilkesi yeniden gözden geçirilecek, şu ana kadar yaptıkları haksızlıklardan utanacaklar ve bu ayıbı ve ayrımcılığı biran evvel düzeltmek için uğraşacaklar. Seçim yasaları yeniden yazılacak. Belediye sınırları yeniden çizilecek. Hükümetin temsili-Bakanlıklar ve diğer dağılımlar yeniden yapılanacak ve bir sürü içerisinde diğer hayati önem arz eden haklarımız elde edinilecek. Hatırlanacağı üzere 2011 yılında yapılan sayımların ana sloganı ‘’Sayımlar seçimlerden 1000 defa daha büyük önem arz eder’’ idi. Bu sloganı bu gün daha iyi anlamaktayız.
Bundan hareketle biran evvel Makedonya’da Avrupa standartları doğrultusunda, siyasetten uzak, adil ve objektif bir sayım işleminin yapılması zaruri ve zorunlu olduğu dile getirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, hepimize, başta öncülerimiz olmak üzere, Siyasi Partilerimize, Kurum ve kuruluşlarımıza, biz gençlere ve bu davaya inanan herkese büyük iş düşmektedir. Dileğim en kısa zamanda Makedonya’da hukukun üstünlüğünün sağlanması ve derhal adil ve objektif bir sayım sürecinin başlamasıdır.
- Bu haber 02-10-2015 tarihinde yayınlanmıştır.