İpliklerin Zanaati
Gökyüzü şahit, ikindi vakti gölgem hiçbir ağacın gölgesini geçmemiştir. Bazen kurduğumuz cümleler perspektif kuralına uyulmadan yapılan minyatür eserlerini andırır. Kelimelerle ön plana çıkarmaya çalıştığımız öznelerin ait oldukları yerde olmadıkları gibi. Eğri büğrü uzayıp giden yolun sağ tarafında dükkânlar sol tarafında ise kerpiçten örme duvar vardı. Yağmur taneleri sokağı iyice tenhalaştırmıştı, bir müddet başımı iyice eğerek yürüdüm, şiddeti artınca kendimi ilk dükkânda içeriye attım. Rengârenk ipliklerin, çeşitli kumaşların olduğu bir terzi dükkânına girmişim, soğuktan buğulanan camdan artık dışarısı görülmüyordu. Dükkânın sahibini arama ihtiyacını duyduğumda sesin geldiği yöne döndüm.
-İnsanlara kelimelerle cümle biçmek, kumaşla elbise biçmekten daha zordur. Kelimeler bizim ipliklerimizdir, hangi kumaşa hangi rengin gideceğini düşünmek, hangi insana hangi kelimeyle sesleneceğine karar vermek… Sen o kadar uğraşırsın, bir cümle kurarsın, sonra bir bakarsın cümle o kişinin üzerine göre değildir. Bazen cümle insana küçük olur, bazen de insan cümleler karşısında küçük kalır. Tabi müşteri memnuniyeti ön plandadır, sökersiniz cümlenizi kişinin kalıbına uygun bir renk yani kelime seçer tekrar dikersiniz. Karşınızdakini memnun edeceğim derken birkaç iğne darbesiyle parmaklarınız yaralanabilir. Biz kumaşın malına bakarak dikim yaparız ama insan bu, anlamak her zaman zor.
-Cümlesini bitirince karşısındaki sandalyeye oturdum, arkasında rafa dizili küçüklü büyüklü kitaplar vardı. Rafın dikkatimi çektiğini anlamış olacak ki uzanıp bir kitabı eline aldı ve bir bölümünü okumaya başladı.
…Bana uzak kavramını açıkladığı günden beri tanım cümlelerini hiç sevmemiştim, hayatım bir cümlenin içinde hapsolmuş gibiydi. Köyümüzün arkasındaki dağlar sanki bizi korumak için nöbet tutarlardı. Ben o dağların altında her gün babama söyleyeceğim cümleleri tekrarlardım ve giderken verdiği kitabı okurdum. Kitabı okudukça ona söyleyeceğim cümle sayısı azalırdı. Son sayfasında bir not
-Koca kâinat gözünün içine sığıyor ama sen kalbinde olan gözüne sığsın istiyorsun
-Burada dağların yamaçları çocuklarla doludur, babalarının dönmeyeceğini bilen çocuklar uzak kavramını en iyi tanımlayanlardır.
-İnsanlardan daha iyi kitaplar vardır ve kitaplardan daha iyi insanlar… İyi bir insanla karşılaştığınızda bütün kitapları sevebilirsiniz. İyi bir kitap okuduğunuzda bütün insanları sevmeyebilirsiniz. Kitabın mı kalitesi daha iyidir yoksa insanın mı, ikisini de okumadan anlayamazsınız. Üzülmeyin, insanlar size yalan söylese de ressamın fırçası, kalemin mürekkebi yalan söylemez.
- Bu haber 07-03-2017 tarihinde yayınlanmıştır.