Kamu Denetçisinin (Ombudsman) En Önemli Yetkileri Elinden Mi Alınıyor?
Geçen aylarda Makedonya Adalet Bakanlığı, Makedonya Meclisine, Makedonya Kamu Denetçiliği kanununda değişiklikler yapılması üzerine teklifte bulunmuştur.
Hatırlanacağımız üzere Makedonya Kamu Denetleyicisi, Ohri Çerçeve Anlaşmasının hakça temsil ilkesinin ana ve taşıyıcı kurumlarından biri sayılmaktadır.
Anlaşmanın temel prensiplerinden biri ”Hiç bir türlü ayrımcılık yapılmayarak, kamu kurum ve kuruluşlarında eşit ve hakça temsil katılımı sağlanacak, tüm topluluklar devlette ve kamu hizmetleri alanında eşit olarak temsil edilecekti” Bu ilke 2001 yılında yapılan değiştirgelerde yer bularak mevcut Anayasanın 8, 48, 77-ci ve diğer maddelerde vurgulanmaktadır. Kısacası Hakça temsil ilkesi Anayasal ilke olarak, Kamu Denetçisinin direkt denetimine sunulmuş ve bu ilkenin gerçekleşmesi hakkında denetleme yetkisine sahip olmuştur.
Anayasanın 77 maddesinin 2 fıkrasına dayanarak ”Kamu Denetçisi (Ombudsman) devlet yönetim organlarının ve kamu yetkisi olan diğer kurum ve kuruluşlar tarafından Anayasal ve Kanunlarda var olan haklarının zedelenmemesini korumakla yükümlüdür. Bu durumda Kamu Denetleyicisi, kamu kurum ve kuruluşlarının tüm aşamalarında ve kamu yaşamının diğer alanlarında, toplulukların eşit hakla katılım ve ayırım yapmama esaslarına özel bir ilgi göstermesi gerekecek.
Bu maddeden hareketle zamanında Kamu Denetçisi (Ombudsman) kanunu getirildi ve 2,11,12 ve 13 maddelerinde, kurumun yetki ve görevleri hakkında bilgiye yer verildi.
Ombudsman Hakça temsil ilkesinin ve her türlü ayrımcılığın önlenmesi yetkisine sahiptir. Bu doğrultuda çalışma yapmakta, başta Hükümet ve Meclis olmak üzere, özel raporlar hazırlamakta ve bu bilgilendirmelerde ağırlıklı olarak Hakça temsil ilkesine yer vermektedirler.
Mevcut kanuna sunulan değişikliklerde Kamu denetçisinin hakça temsil ilkesiyle ilgili yetki ve görevleri kısıtlanıyor ve bir nevi elinden alınıyor. 12.01.2015 yılında, Siyasi sistem ve topluluklar arası komisyonda, Kanun ve hukuk komisyonları oy birliğiyle değiştirgelerin kabul edinilir olduğu ve birinci okumaya götürülmesi gerektiği, Mecliste birinci okumadan sonra ikinci okumaya aktarılmış ve ondan sonra genel meclise götürülüp değiştirgelerin onaylanmasına sunulacaktır.
Birinci okumada büyük hükümet ortağı bu değiştirgelere karşı gelerek yukarıda zikrettiğimiz Anayasanın 77 maddesine ve Kamu Denetçiliği kanununun 2,11,12 ve 13 maddelerine ters düştüğü için ikinci okumada yeni teklifler sunacaklarını ve böyle bir teklife karşı olduklarını açık bir şekilde dile getirmektedir. Açık bir şekilde hakça temsil ilkesinin denetimi, takipçisi ve çözümler arama yetkisinin ellerinden alınacağı için desteklemeyeceklerini dile getirmektedirler.
Meclis iç tüzüğü gereği, birinci okumadan sonra 8 iş gün içerisinde ikinci okumadan önce (Ana komisyonda) tartışmaya sunulur. Burada sunulan tekliflere, değiştirgeler sunulabilir. Beş gün sonra teklif mecliste ikinci okumaya sunulur. İkinci okumadan sonra Meclis Genel kuruluna yani 3 okumaya sunulur ve değiştirgelerin kabulü onaylanır.
Büyük ortakların karşı gelmelerinden sonra Meclis sayfasına bakıldığına, değiştirgeler askıya alınmış. İkinci okuma olmamıştır. Değiştirgeler üzerinde görüşme durdurulmuştur.
Bu değiştirgelerin Ohri Çerçeve anlaşmasının ruhuna, mevcut Anayasaya karşı olduğu apaçık bir şekilde görünmektedir. Diğer taraftan değiştirgelerin kabulü, Türkler için vahim sonuçlar getirecektir.
Yıllık Ombudsman raporlarında, hakça temsil ilkesinin kurum ve kuruluşlardaki durumu (yetkileri elinden alındığı için) ileride olmaması, gereken negatif oranı daha da yukarıya itecektir. Bakanlar kurulunda böyle bir teklifin geçmesi, çoğunlukta olmayan Bakanların kabul etmeleri itirazda bulunmamaları hayretle karşılanabilir.
Ombudsmanın yetkileri ve Hakça temsil ilkeleri doğrultusunda hazırlamış olduğu yıllık raporlar Makedonya’da yaşayan Türkler için sıkıntılarımızın veri bazı sayılmaktadır. Bizler var olan resmi rakamlarla okullarımızda ki durumu, sınıf açıklarımızı, eğitimdeki kadro dağılımını ve eksikliklerimizi, yargının tüm kurumlarında var olan mevcut durumu ve negatif bilançomuzu, belediyelerde ki konumumuzu ve hakça temsil ilkesi, sağlıktan tutunuz, savunma, içişleri, maliye ve 1100 yakın devlet kurumu ve kuruluşlarımızda ki durumumuzu görebiliriz. Gelecek haftalardaki yazılarımda, 2014 Ombudsman raporunu ele almaya ve analizini yapmaya çalışacağım.. Yazılarımızda görüneceği gibi, Türklerin Makedonya Cumhuriyetinde ana sorunu Hakça temsil ilkesinin bilinçli ve kasıtlı bir şekilde uygulanmamasıdır. Bu gün hakça temsil ilkesinin en büyük mağdurları Makedonya’da yaşayan Türklerdir.
Yazımıza son verirken Makedonya Türk varlığının ana sorunlarından biri, yıllarca Hakça temsil ilkesidir ve uzun zamandır bu konu hakkında var olan sıkıntıların devam ettiği bir dönemde, Kamu denetçisinin bu ilkenin denetlemesi konusunda yetkisinin elinden alınması, Türklere karşı çok olumsuz bir yaklaşım olacağı kanısını taşımaktayım. Bazı kurumlar bugün de Kamu denetçisiyle ters düşüp bilgi vermekte hala direnmektedirler. Bu değiştirge kabul edildikten sonra, derli toplu bir şekilde hakça temsil oranın ne durumda ve ileri seviyede olduğu hiçbir devlet kurumundan bilgi alınamayarak oranların durumu belli olmayacaktır ve Türklere büyük bir darbe vurulacaktır.
Biz Türklerin bu değiştirgelere karşı gelmemiz gerekmektedir. Bu ancak Anayasanın değişmesiyle gerçekleşebilir. Kanunla bu ilke değiştirilemez. Son olarak şunu söylemek isterim ki sunulan ve yapılan teklif Makedonya Anayasasına aykırıdır.
İbrahim MURAT
Üsküp Devlet Üniversitesi Hukuk Fakultesi
Yüksek Lisans Öğrencisi
- Bu haber 27-04-2015 tarihinde yayınlanmıştır.