Makedonya’da Türkiye’ye Karşı Yürütülen Algı Operasyonu
Son yıllarda Makedonya’da bazı çevreler, bilinçli bir şekilde Türkiye’ye karşı yayın- basında ve sosyal medya ortamında algı operasyonu yürütmekteler. Algı operasyonu: bir yanlışı, yalanı, olmayan bir şeyi olmuş gibi sıkça tekrarlamak, doğruymuş gibi algı oluşturmak, kamuoyuna, seyircileri, okuyucuları ve sosyal medyada bulunanlar üzerinde, Türkiye’ye ve onun yetkili kurumlarına başta Cumhurbaşkanını, Başbakanını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Bakanlıklarını, Yargısını ve diğer kurumlarını gerçek dışı olaylarla suçlayarak, bununla Makedonya’da Türkiye’ye karşı var olan sevgiyi, dostluğu, muhabbeti azaltmak, karşılığında kin ve nefreti artırmaktır.
Uzun zamandır Makedonya’da yayın yapan görsel ve yazılı medya, ısmarlama yazılarla etap etap Türkiye’ye ve varlığına acımasız bir şekilde saldırı yapmaktalar. Turizm sektörünü, kültürel gelişmelere, ekonomik refah ve milli gelirin artmasını, alt yapının gelişmesini ve diğer alanlarda elde edilen başarıyı gerçek dışı röportajlarla görmezden gelerek, tercüme yoluyla ve alıntı yazılarla Makedonya kamu oyununda başka bir Türkiye algısı yaratmak istemektedirler. Türkiye’yi antidemokratik, gelişmemiş, kültürel değerler ve farklılıklara önem vermeyen, hukukun üstünlüğünün sağlanmadığı, gazetecilerin tutuklandığı ve basın özgürlüğü olmadığı bir ülke gibi olarak göstermek istemekteler. Konuları çok bilinçli, sistematik ve iyi bir zamanlama eşliğinde yayınlamaktadırlar. Bazen böyle gelişmelere ve tutumlara maalesef Makedonya’da değişik kurumlar de alet edilmektedirler.
Bu yürütülen algı operasyonunun ne Makedonya devletine, nede Makedonya’da yaşayan insanlara hiçbir fayda getirmeyeceği kanısını taşımaktayım. Makedonya kurum ve kuruluşları, yayın basını organları, ortak kültür adına, ortak tarihi süreç adına, tam da bu süreçte Türkiye devletinin ve insanının dostu olduklarını ispat etmeli ve her türlü objektif olmayan davranış ve tutumlardan uzak durmalıdırlar.
Diğer yandan bizleri aşırı derecede üzen bazı soydaş ve akraba toplulukların, fertlerinin ve kurumlarının Türkiye’ye karşı objektif, doğru olmayan davranış ve tutumlarıdır.
Makedonya ceza kanununa göre bir yabancı devlete ve onun kurum ve kuruluşlarına hakaret ve iftira suç sayılmaktadır. Yalan, iftira, hakarette bulunarak suç işlemektedirler. Maalesef yıllarca bir kimseler, kitleler ve hatta kurumlar Türkiye’ye yaydıkları kin ve nefretten dolayı suç işlemektedirler. Son olarak bazı kendini bilmez, kendine Akademisyen diyen Makedonya Üniversite Hocalarının yayınladığı bildiriyi hepimiz gördük. Bu tutumu esefle kınadığımızı da bildirmek istiyoruz.
Geçen yıl değişik gruplar Türkiye’ye karşı değişik dillerde Makedonca, Arnavutça ve Türkçe olmak üzere, sosyal medya gruplar oluşturup, yüklü meblağlar harcayıp Türkiye’ye, devletine, kurum ve kuruluşlarına karşı karalama propagandası başlatıp, paylaşımları ile algı operasyonu yaratmaya gayret etmişlerdi. Bunlarında yöneticileri, akıl babaları, Türkiye’de yıllarca eğitim gören, Türk milletinin ve devletinin desteği ile eğitimini tamamlayan kendini bilmez kişilerdir .
Bu kişiler akıllı ve sağduyu sahibi insanlar olsalardı eğer Türkiye devletini Makedonya’da yaptıkları hizmetler çerçevesinde eleştirme hakları vardı. Buralarda görev yapan Elçilik, TİKA’yı, Yunus Emre’yi, Diyanet görevlilerini, Üniversite ve Üniversite hocalarını, Türkiye Kamu kuruluşlarını, AGİT bünyesinde ki görevlilerin ve diğer kurumlarda bulunan Türk yetkililerinin çalışmalarını, hizmetlerini yada yanlışlarını değerlendirmelerde bulunabilirler yada eleştirebilirler. Ancak oda mümkün değil çünkü , Büyükelçilik başta Elçi Bey ve tüm çalışanları olmak üzere adeta bir Valilik bir umut kapısı olarak hizmet etmekteler. TİKA bu devletin her türlü kalkınmasında en yüksek desteği sunan ve bunun içinde soydaşa her türlü desteği esirgemeyen bir kurum olarak hizmetlerine en hızlı bir şekilde devam etmekte. Yunus Emre çok asırlık kültürümüzü, medeniyetimizi, toleransımız ve ortak değerlerimizi başta soydaş ve diğer topluluklara anlatmaya gayret etmekte ve bunu çok güzel şekilde yürütmektedir. Diyanet görevlilerimiz, Makedonya’nın dört bir tarafında var olan boşluğu doldurmaya ( Onlarca imamımızın Türkiye’de mezun olmalarına rağmen utanmayarak Türkiye’ye taşındıkları için oluşan boşluk) ve insanlar arasındaki sevgiye, muhabbettin artmasına, barışa ve hayırseverliğe teşvik etmektedirler. Üniversite ve Üniversite hocaları insanımıza ilim irfan eğitimi vermekteler. Yıllarca AGİT bünyesinde bulunan Türk personeli daha huzurlu ve istikrarlı bir Makedonya için mücadele vermektedirler.
Aleyhine kara propaganda yürütülen, karaladığınız, suçlamada bulunduğunuz devletten ve onun kurumlarından burada her türlü desteği aldığınızı unutmamanız gerekmektedir. Başta Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği olmak üzere diğer tüm kurumları daha güzel bir Makedonya, itibarlı bir soydaş ve huzurlu bir Makedonya için mücadele etmektedirler. Suçladığınız devletin, utanmayarak hizmetlerinden her yönüyle direkt ve dolaylı olarak faydalanmaktasınız. Makedonya’da hangi okul kaldı ki onarımdan ve tadilattan geçmedi, hangi faaliyetimiz Türkiye’den madden ve manen desteksiz geçti, biz bir istedik her zaman iki aldık, acımıza ve sevgimize ortak oldular. Onlarca kültürel programlar, Belediye faaliyetleri, bilimsel geziler ve diğer ikili işbirliklerle bizi her zaman burada mutlu ettiler.
Açıkça söylemek istiyorum ki İnsanlığın umudu olan ve şu anda insanlık adına çırpınan Anavatanımız Türkiye , bazı kişilerin tutunduğu ne bu tavrı nede yürüttükleri algı operasyonunu hak etmiyor. Ne yaptı size bu devlet?
Diğer yandan Makedonya’da ikameti bulunan yüzlerce Türkiye vatandaşı direkt ya da dolaylı olarak bu hizmetlerden faydalanmaktalar. Yapılan yardımlardan onların evlatları de faydalandılar, yapılan kültürel, eğitimsel, sanatsal, manevi programlardan onlar ve aileleri de faydalandı. Onların bu hususta devletlilerini buralarda daha çok sevmeleri, daha çok sahip çıkmaları ve daha çok savunmaları gerekirdi. Dil, din, kültür, eğitim ve sanatta hasretlerini ve boşluklarını burada yapılan faaliyetlerle doldurdular. Yabancılık hissetmediler. Bundan hareketle devletlerine ve hükümetlerine bu yüzden minnettar olmaları ve bu oyunlara düşmemeleri gerekmektedirler. Bu kişiler, bizleri burada Türkiye adına üzme lüksüne sahip değiller ve maalesef bu algı operasyonunda bu kişileri de görmekteyiz.
Ne acıdır ki, bu algı operasyonları, bu yalan ve dolan haberleri yapan kişilerin çoğu Türkiye’de eğitim alan kişiler ya da bu gün Makedonya’da Türkiye kurum ve kuruluşlarında çalışan kişilerdir.
Hiç kimse ama hiç kimse Makedonya’da bilinçli bir şekilde Türkiye’ye ve onun seçilmiş kurum ve kuruluşlarının haksız ve yalan dolan iftirada bulunma hakkına sahip değildir. Makedonya kanunlarına dayanarak suç işlemektedirler. Bu kişilerin Makedonca yayın yapan yazılı medyada ısmarlama yazılar yazdırmakla hiçbir yere varmayacaklarını ve maskelerinin düşeceğini açıkça söylemek isteriz. Biz burada çok zorluklar gördük, acı gördük, fakat hiçbir zaman Türkiye’ye dert olmadık. Türkiye namına destanlar yazdık. Unutmamanız gerekir ki, bizler bu varlık uğruna şehit olmuş Yücelcilerin torunlarıyız. Tekrardan söylemek istiyorum ki, Makedonya Devleti ve insanı yani Evlad-ı Fatihan hep Türkiye Devleti ve insanının yanında olmuş ve olacaktır.
- Bu haber 21-01-2016 tarihinde yayınlanmıştır.