Yeryüzü Bahisleri
Bu kadim bir Şark meselesi... Yağmur sesleri sanki hiç bilmediğim bir dilde tanıdık duygularımın izahını yapıyor. İnsanları birbirine bağlayan cümlelerinin iletildiği teller gittikçe yıpranmış görünüyor. Elime kalemi alıyorum sanki kaçak bir cümle kurmuş gibi kelimelerin muhafızlığına girişiyorum. Gece yaprağın tam ortasında kalmış son su damlası gibi hangi yöne gideceğini bilmiyor. Kurak bir zeminde su olmak gece gibi yönünü şaşırtır. Sokaklarım daralınca başka sokaklarda yürümek için yarım kalan kitabımı elime aldım.
…Ordasın biliyorum belki bir kum fırtınasında kirpiklerin birbirinden ayrılmak istememiştir. Gece Leyla’yı görmüşler elinde ayın kırıkları. Leyla ayı katletmiş olamaz. Yoksa karanlıkta yolunu bulamayışın da bu yüzden mi? Sahi insan kendini esir etmeyi sever. Binlerce kalabalığın içinde gezer ama düşünceleri sarp kayalıklarda özgürlüğünü bekler. Cümle kurmak için de ehliyet şartı getirilse. Kelimelerin gücüne inanmayanlar onlara küçük manalar yükleyerek kenara çekilirler. Sen konuştuğunda harflere sesin sinerdi. Senin kıyafetine bürünürlerdi ve ben nerede olsa onları tanırdım.
Üzerime sinmiş dünyanın isi. Hiç çıkmayacak lekeleri üzerimizde taşıyoruz tedavisi olmayan lekeler… Biz kimseninkini görmemiş gibi yapıyoruz onlarda bizimkini görmemezlikten geliyorlar. Oysa renkler birbirine anlatıyor şikayetlerini. Nasıl bir körebe oyunu ise bir kişi yerine herkesin gözleri bağlı… Yerli gülüşler arıyoruz çizgileri bir şairin dizeleri kadar ince ve derin. Sandığımız şeylerin asılları yerlerine gölgeleriyle oyalanıyoruz. Bu sebepten dünyadayken onun açlığını çekiyoruz. Neyin diyeti bu acaba! Eskiler bu diyetten anlamazlar; o yüzden merhamet, sevgi, anlayış kilo hesabıyla tartılmayacak kadar ağırdır. Dünya diyeti bizi duygularımızın fakiri edip bakıldığında acınacak zayıflıktayız…
Yağmur dinmiş olmalı. Her insan içinde yolcusunu beklediği bir liman vardır. Birini karşılamanın verdiği sevinç ve bekleyişle zaman saatlerden intikamını alır. Yeni gün ile güneş ışığı odadaki nesnelere aidiyetini geri verir, hepsi renklerine kavuşur. Benim sokaklarımda hava açmaya durunca zemin genişler kitabı yerine koydum.
- Bu haber 13-07-2017 tarihinde yayınlanmıştır.